Bir Salep Hikayesi

Gurme diye tabir edilecek bir damağım yok. Yemeyi, yemek için gezmeyi severim sadece. Damağa leziz gelen lezzetleri ise unutmam. Fırsat buldukça bu lezzetleri yeniden tatmak için yol kat eder, vakit ayırırım. Salep de bu lezzetlerden biridir.

Kış ayı geldi mi iki şeyi aramaya başlar aklım. Biri tabi ki kestanedir, soğuk akşamların güzel ve özel lezzetlerinden biridir kestane. Kaliteli kestane bulursanız evde de yapılır ve lezzetine varılır kestanenin; ama salep öyle değildir. Salep biraz daha lezzetini mekanlardan, sunumdan, sütün kalitesinden, malzemesinin özelliğinden alan bir lezzettir. Fırsat buldum bu kış Ankara’daki önde gelen salep mekanlarını gezdim ve denedim. Kendi çapımdan en başarılı gördüğüm ilk üçü ise aşağıda kısaca değerlendirdim.

Forumlara girdiğinizde Ankara’da çok sık tüketilen bir içecek olmadığını hemen anlıyorsunuz. Bir kaç sayılı mekan hariç kendi çapında özelliklerini katarak salep hazırlayan irili ufaklı cafeler çıkıyor karşınıza. Asıl işi boza olan markalar var misal forumlarda. Yine de en çok zikredilen Liva Pastanelerinin salebi. Liva Pastanesi öncesi denemelerin de oldu ama benim ilk üç sıralamamda Liva üçüncü olduğu için ilk onla başlayacağım.

Bir akşam spor çıkışı salep içmek için bana en yakın yer olan Esat caddesindeki Şubelerine geldim. Aldığım cevap “abi bir haftadır ki makinamız bozuk”.

Ben bu cevabı aldığımda mevsim kışın ortasıydı. Bir haftada tamir edilmemiş bir makina zaten başarısız bir deneme olacaktı benim için. Salep içmeyi ve Liva Pastanelerini denemeyi aklıma koymuştum bir kere. Yakın şubelerini aradım telefonla. Sonra istikamet Farabi Caddesindeki Şubeleri oldu. Haberli gittiğim için siparişimi alan arkadaş “abi sana güzel bir salep yaptırayım vaktin varsa” dedi. Amaç güzel bir salep içmek vakit sorun olmazdı, var dedim beklemeye başladım. 15 dakika sonra gelen salep işte böyle bir şeydi. Şaşırdım biraz, 15 dakika bekleme ve sonuçta sıradan bir salep. Liva öncesinde sunum açısından daha özellerini gördüğüm için ilk izlenimim hüsrandı.

Sunum ve görüntü bence vasattı ama lezzeti güzeldi. Kıvamı ortalamanın üstündeydi açıkçası. Canınız aniden salep istedi, daha uzağa gitme imkanlarınız sınırlı ise fazla mekan araştırmaya gerek yok. Basit bir sunum, sade ama lezzeti yerinde bir salep sizin için yeterli ise Liva tercih edilebilir.

Bundan sonraki iki değerlendirmem aslında ayrı iki kulvarda ikisinin de bence Ankara’nın en başarılı ikramları sunduğu yönünde. Amacımız lezzet olduğu için önce sunum güzelliği çok başarılı olan lezzet kalitesi ise Livadan çok daha iyi olan Mado Pastanelerine geçiyorum.

Epey soğuk bir kış günü Ankara Gimat bölgesinde salep yapan bir yer ararken Mado Pastanelerinin Podium AVM Şubesinin yaptığını öğrendik. Yakın olduğu için yemek sonrası salep keyfi için soluğu Mado’da aldık. Zaten yeni açılan mekan gayet nezih ve başarılıydı. İçi ferah ve nezih bir ortama sahipti. Siparişi alan arkadaşa saleplerini denemek için geldiğimizi söyledik ve başladık koyu sohbete. Bir kaç dakika içinde çok güzel bir görsel ve sunum ikramı ile saleplerimiz geldi. Sunumda sadece klasik olarak tarçın yoktu, öğütülmüş fındık da vardı. Fındıklarımızı da bir güzel salebimize ilave ettik. Keyifle yudumladık. Herhalde sunumun güzelliği, mekanın kritiği, işlerin yorgunluğu fotoğraf çekmeyi unuttuğumuz saleplerimizi bitirince fark ettik. Neyse havalar azıcık soğursa yeniden gidip lezzerine bakacağım ve fotoğrafı yazıya eklerim. Ama eğer Gimat bölgesinde iseniz yada lezzet kadar sunuma da önem veriyorsanız Mado Pastaneleri tam size göre. Kesinlikle deneyin derim.

Gelelim bu salep hikayesinin çıkış noktasına ve lezzetin bence zirvesine. Bir akşam üstü Ankara’da en iyi nerede içilir diye araştırırken bir tek akşam 7 den sonra kapalı olması nedeni ile çok tercih edilmeyen ama tercih edenlerin kesinlikle burası dedikleri Kaleiçi bölgesindeki Pirinç Han karşıma çıkıyordu. Bir hafta sonu fırsatını buldum gittim. Hava soğuktu ama Allahtan yağmur yoktu. Dışarıda yer bulamadığım için içeride bir kenarda oturdum ama içerisi de gayet güzel ve tarih kokuyordu. Forumlardan çok olumlu izlenimlerle geldiğim için siparişten sonra sabırsızlıkla beklerken etrafı incelemeye devam ettim. Siparişim gelince ilk izlenimim ki ne yazık ki öncesinde Mado Pastanesindeki gibi bir sunum zirvesini gördüğümden beklediğimin altındaydı. Yine de ön yargıya kapılmadan tadına baktığım salep gerçekten Ankara’da denediklerimin en iyisi idi. Eksiliğini tek hissettiğim öğütülmüş fındık oldu. Sunumdaki eksikliği mekanın güzelliği, tarih kokması ve çalışanların alakadar durumları sayesinde bir anda unutulup gitti.

Konu salep olmamalı belki Ankara Kale içi bölgesini gezmeye neden olarak belki ama aklınıza salep düşerse ve imkanlarınız var ise Pirinç Han bence listenin en başındaki yer olmalı. Görsellik, sunumun önemi lezzeti tamamlıyorsa ise Podium AVM Mado tam size göre bir yer. Evde paket saleplerle nefsinizi köretlmek yerine ise Liva ağzınızın tadını bozmayacak salep tatminizi giderecek iyi bir alternatif. Herkese afiyetler olsun

Engin Güven

18.02.2016

Ankara